Bakan Bolat’ın açıklamaları şöyle:
Otomotiv sektöründe çarpıcı artışlar oldu. Çip krizi, lojistik krizi denildi. Sıfır araç bulunamaması ve büyük ölçüde stoklandığı ihbarlar, müşterilere karşı araç yok deyip anormal taleplerde bulunmak gibi düzenlemeler oldu. Biz göreve geldikten sonra tedbili kıyafetle denetimleri artırdık. Hükümet olarak Cumhurbaşkanımızın bize verdiği talimat bu piyasaları toplayıp düzeltin olmuştu. 6 ay 6 bin kilometreyi tüzel ve bireysel satıcılar için de şartı getirdik. Noterler Birliği kanalıyla noterlerle güçlü iş birliği yaptık. Bugün aracı al yarın yüzde 30-40 üstüne koy ilan koy deniliyordu. Bunu da yasakladık, ilan sitelerini bu konuda sorumlu tuttuk. İlan yasağına uymayanlara ciddi para cezası uyguladık. Son olarak da birinci elden daha yüksek ikinci el satış fiyatı yazamayacaklarını ilanlarda yönetmelikle getirdik. 31 Ağustos’ta emlak ve oto piyasasında sahte ilanlar yoluyla organize şekilde fiyatları şişirme içinde olanlara yönelik ilan sitelerini sorumlu tutan yönetmelik değişikliği yaptık. Tüm amacımız piyasanın kesinlikle denetlenmesi, düzenlenmesi, adil şekilde alış-satışların düzene gelmesi.
Oto piyasası herkesi ilgilendiren bir alan 27 milyon araç var 26 milyon hane var. Her haneyi ilgilendiren bir konu. Burada haksız kazançlar söz konusu oluyordu. 2-2,5 ay içinde piyasayı normalleştirmiş olduk. Stoklar ortaya çıktı, 3-6 ay sonrasına araç gelebilir derken 3 saat sonrasına araçlar şimdi teslim ediliyor. Fiyatlarda köpük kalktı ve fiyatlar geriye gitti. İkinci elde yüzde 15 fiyat düşüşleri var. Sıfır araçlarda da yüzde 15-20’ler arasında kampanyalarla indirimler yapılıyor.
Oto piyasasında Eylül-Ekim-Kasım ayları fiyat düşüşü ve kampanyalar anlamında önemli bir dönem. Piyasanın normale dönmesi alıcı ve satıcılar için de bu önemliydi.
6 ay 6 bin kilometreden kaynaklı cezalar 52 milyon lira, ilan kısıtlamasında 253 kişi veya işletmeye 67,5 milyon lira, stokçulukla ilgili ceza 102,5 milyon lira, fahiş fiyat cezaları da 357 firma için 86 milyon lira olarak oto sektöründe bu cezalar kesildi, affı mümkün değil.
Emlakta da satış fiyatlarındaki köpük kalktı, şimdi sahte ilan yoluyla fiyat şişirmelerine karşı cezai ve caydırıcı tedbirler içeren yönetmelik yürürlüğe girince piyasanın daha da gerileyeceğini göreceğiz. Burada ekip kurduk, ekibimiz ilanları takip ediyor. Kısa süre içinde köpürten fiyat artışlarıyla ilgili kontrolleri yapıyor.
Kiralar konusu Adalet Bakanlığı’mızı ilgilendiren, arz yönünden Çevre Bakanlığı, vergisel boyutunda da Maliye Bakanlığı’nın birlikte çalıştığı bir konu. Oto ya da emlak fiyatlarında olduğu gibi ilan siteleri, kayıt dışı emlakçılık yapan kişilerin fiyatı şişirdiklerini görüyoruz. İlan uygulamamız emlakçılar arasında da sevinçle karşılandı. MASFED 40 vilayetten başkanlarıyla birlikte Ticaret Bakanlığı’na geldiler, teşekkür ettiler. Sermayelerimiz eriyordu, yok olmak üzereydik, hükümet olarak bizi kurtardınız deyip teşekkür ettiler.
Kira konusundaki sıkıntı şundan kaynaklandı. Kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. 2011’den bu yana 3 milyonun üzerinde bağımsız bölümün kentsel dönüşümü yapıldı. Kentsel dönüşüm için onlarca daire boşaltıldığı zaman, 1-2 yıl sonra apartmanlarına geri dönecekler. O kadar daire sahibi kiracı olarak dışarı çıkıyorlar, bu talep oluşturuyor. Depremden sonra oralarda da kiralarda 2-3 kat artışlar oldu. Bu Kahramanmaraş merkezli depremden sonra 3 milyon insanın yaşadığı 11 ilden başka şehirlere geçici göç hareketi oldu. Kira talebinde bulunuyorlar. Böylece aşırı talep yükselmesi olunca bu noktada çok da yüksek fahiş kira ücreti talepleri ortaya çıktı. Hükümet olarak geçen yıl ve bu yıl yüzde 25 sınırlamasına gittik konutlarda, uyguladık ve uygulatmaya gayret ediyoruz. İşyerlerinde ise TEFE-TÜFE ortalamasıyla bu yapılıyor.
Gıda konusu hassas bir konu ve hayati. Türkiye önemli bir tarım ülkesi. Kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi. Avrupa’da da en çok tarımsal üretim yapan ülke. Kabaca Türkiye’de 10 milyon kişi tarım ve gıda sektöründen para kazanıyor. Bu anlamda arada aracının fazla olduğu zamanlar oluyor sektörlerde. Ticaret ve Tarım Bakanlığı olarak uyumlu çalışma içindeyiz. 6 milyon çiftçimiz var. Tarım ve Orman Bakanlığımız gıda sanayinde ruhsatlama ve denetim anlamında çok önemli fonksiyonlara sahip. Bütün amacımız vatandaşlarımız fahiş fiyatlar yoluyla mağdur edilmesin. Bu yaz boyunca tarım ürünlerinde üretim noktasında fiyatlar noktasında koordineli şekilde ciddi sıkıntı olmadan bu süreçler yönetildi. Zeytinyağı konusunda İtalya en büyük üretici. Oradaki üretim azlığından kaynaklanan aşırı yüksek fiyatlar söz konusu oldu. İhracatımız 5 kat arttı ama içeride zeytinyağı fiyatlarında 3 kata yakın artışı bir ay içinde gördüğümüzde tereddüt etmedik, 3 ay boyunca varille dökme şekildeki ihracatı yasakladık. Bunu yapmasaydık litresi 400-500 liradan zeytinyağı satılıyor olabilirdi.
Cumhurbaşkanımızdan biz ekstra denetimler için kadro istedik, 1500 memur kadrosu aldık. Bu kadroları aldıktan sonra hızlı kısa eğitimden sonra il ticaret müdürlüklerine göndererek yoğun piyasa denetimlerini artıracağız.